• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://tr-tr.facebook.com/public/Yasemin-Mataraci‎
  • https://twitter.com/avukatyasemin

  0 (505) 530 55 44

Nafaka I Yoksulluk ve İştirak Nafaka Davası

Yoksulluk ve İştirak Nafaka Davası

Aile ve Boşanma Hukuku Sayfası İçin  Tıklayınız) 

"Yargıtay’dan Emsal Karar: Kadın Asgari Ücretle de Çalışsa Nafaka Alabilir."


YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
Esas: 2013/12951
Karar: 2013/15374

  • Yoksulluk Nafakasının Değişen Koşullara göre Uyarlanması Davası. 
  • Yoksulluk ve İştirak Nafakasının İndirilmesi Karşı Davası.
  • Yoksulluk ve İştirak Nafakasının Artırılması Davası.

Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı-karşı davalı tarafından temyiz edilmiştir. 

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kâğıtlar okunup gereği düşünüldü.

Davacı-karsı davalı vekili dava dilekçesinde; tarafların boşandıklarını, müvekkili lehine 250 TL Yoksulluk, Müşterek Çocuk Feyza Yıldız için 150 TL İştirak Nafakasına hükmedildiğini, davacı için takdir edilen nafakanın 500 TL'ye, küçük için takdir edilen nafakanın 300 TL'ye yükseltilmesi, nafakaların her yıl belirli bir oranda arttırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. 

 Davalı-karşı davacı cevap dilekçesi ile; davacının çalıştığını, yoksulluk nafakasına ihtiyacı olmadığını, müşterek çocuğun ihtiyaçlarının da bir buçuk yıllık zaman dilimi içinde değişkenlik göstermediğini, davacının davasının reddi ile, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, bu istem kabul edilmediği takdirde aylık 250 TL olan Yoksulluk Nafakasının 100 TL'ye indirilmek suretiyle azaltılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Mahkemece davacı-karşı davalının davasının kısmen kabulü ile müşterek çocuk için hükmedilen aylık 150,00 TL istirak nafakasının 150,00 TL artırılarak aylık 300,00 TL'ye çıkartılmasına, yoksulluk nafakasının artırılması talebinin reddine; davalı-karşı davacının davasının kabulü ile davacı için hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davacı-karşı davalı vekili tarafindan yoksulluk nafakasının kaldırılması nedeniyle temyiz edilmiştir.

Dava, İştirak ve Yoksulluk Nafakasının Artırılmasına, Karşı Dava Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması veya İndirilmesi Talebine ilişkindir.

Türk Medeni Kanunu'nun 176/4 maddesi hükmüne göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın artırılmasına karar verilebilir. Bu hüküm gereğince mahkemece iradın arttırılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi ya da hakkaniyetin artırımı gerektirmesi gerekmektedir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.10.1998 tarih ve 1998/2–656–688 sayılı Kararında da kabul edildiği gibi yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanları yoksul kabul etmek gerekir. 

Hemen belirtmek gerekir ki; Hukuk Genel Kurulu'nun yerleşik kararlarında “Asgari ücret seviyesinde gelire sahip olunması” yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu kabul edilmemiştir. (HGK.07.10.1998 gün, 1998/2–656 E, 1998/688 K. 26.12.2001 gün 2001/2–1158–1185 sayılı ve 01.05.2002 gün 2002/2–397–339 sayılı kararları).Ancak, kaldırma talebi, azaltma talebini de içermekte olup, bu durum nafaka miktarının indirilmesinde etken olarak dikkate alınmalıdır.

Somut olayda; davacı-karşı davalı kadının aldığı aylık 250,00 TL nafaka ile günümüz ekonomik koşullarında geçinmesi mümkün görünmediğine göre, işe girip çalışması zorunluluk arz etmektedir. Davalının çalışarak elde ettiği 799,56 TL kendisini yoksulluktan kurtaracak düzeyde değildir. Zira yoksulluk durumu, günün ekonomik koşulları ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları değerlendirilerek takdir edilmelidir.

O halde mahkemece, dava tarihindeki şartlara göre davacı-karşı davalının yoksulluğunun ortadan kalkmadığı, gelirinin yoksulluk nafakasının tamamen kaldırılmasına neden olmayıp, indirmeye karar verilmesi gerektiği gözetilerek hakkaniyet ölçüsünde nafakanın indirilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı ve yanılgılı gerekçelerle nafakanın kaldırılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK ‘nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 06.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



YOKSULLUK NAFAKASI
ASGARİ ÜCRET İLE ÇALIŞMA YOKSULLUĞU ORTADAN KALDIRMAYACAĞI
NAFAKA İLE GEÇİNMENİN MÜMKÜN OMADIĞI
BOŞANDIKTAN SONRA İŞE GİRİP ÇALIŞMASI ZORUNLULUK ARZETTİĞİ


 

T.C.

YARGITAY

3. HUKUK DAİRESİ

E. 2015/9825

K. 2015/13574

T. 7.9.2015

 

• ASGARİ ÜCRET İLE ÇALIŞMA YOKSULLUĞU ORTADAN KALDIRMAYACAĞI  ( Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması İstemi - Günümüz Ekonomik Koşullarında Nafaka İle Geçinme Mümkün Olmadığına Göre Davalının İşe Girip Çalışması Zorunluluk Arzettiği/Kaldırma Talebi Azaltma Talebini de İçermekte Olup Mahkemece Sonucuna Uygun Karar Verileceği )

YOKSULLUK NAFAKASININ KALDIRILMASI İSTEMİ ( Günümüz Ekonomik Koşullarında Nafaka İle Geçinme Mümkün Olmadığına Göre Davalının İşe Girip Çalışması Zorunluluk Arzettiği - Asgari Ücretin Yoksulluğu Ortadan Kaldırmayacağı/Mahkemece Kaldırma Talebi Azaltma Talebini İçerdiği Gözetilerek Karar Verileceği )

KALDIRMA TALEBİNİN AZALTMA TALEBİNİ DE İÇERDİĞİ ( Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması İstemi - Davalının Asgari Ücret İle Çalışmaya Başlaması Yoksulluğu Ortadan Kaldırmayacağı/Mahkemece Çalışma Olgusu Nafaka Miktarının İndirilmesinde Etken Olarak Dikkate Alınacağı Değerlendirilerek Sonuca Gidileceği )

NAFAKA İLE GEÇİNMENİN MÜMKÜN OMADIĞI ( Davalının Boşandıktan Sonra İşe Girip Çalışması Zorunluluk Arzettiği - Mahkemece Asgari Ücretin Yoksulluğu Ortadan Kaldırmayacağının Gözetileceği/Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması İstemi )

4721/m.176/3

ÖZET

Dava; yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. Somut olayda, davalı kadın boşanma sırasında bir işte çalışmamaktadır. Kendisine aylık 300 TL yoksulluk nafakası bağlanmıştır. Davalının çalışmaya başladığı iş, her an için sona erdirilebilecek bir iş olup, sabit ve güvenceli bir iş değildir. Geçici işlerde çalışmak yoksulluk nafakasının kaldırılmasını gerektirmez. Boşanmadan sonra SGK'lı işe girmiştir. Günümüz ekonomik koşullarında aldığı nafaka ile geçinmesi mümkün olmadığına göre; işe girip çalışması zorunluluk arz etmektedir. O halde; mahkemece, asgari ücretin yoksulluğu ortadan kaldırmayacağı, kaldırma talebi azaltma talebini içermekte olup, bu durumun nafaka miktarının indirilmesinde etken olarak dikkate alınacağı da değerlendirilerek, sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekir.

DAVA:

Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kâğıtlar okunup gereği düşünüldü:

KARAR:

 Davacı, dava dilekçesinde; davalı ile boşandığını, davalı yararına 300 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, boşanma davası sırasında Adana Valiliğinde 4 C statüsünde işçi olarak çalıştığını, 15/01/2014 tarihinde emekli olduğunu, ancak nafaka kesintisinden dolayı kendisine 115,69 TL ödendiğini, herhangi bir malı mülkü veya gelirinin olmadığını, emekli maaşı ile geçinmeye çalıştığını, davalının 2012 yılı Ekim ayından bu yana sigortalı olarak çalıştığını, bu nedenle davalı yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece; davanın kabulü ile yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

TMK'nun 176/3.maddesine göre; irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın yoksulluğun ortadan kalkması halinde, mahkeme kararıyla kaldırılması mümkündür.

Yargıtay H.G.K.nun 07.10.1988 gün ve 1998/2-656-688 sayılı ilamı ve H.G.K.nun 28.02.2007 gün ve 2007/3-84-95 sayılı ilamların da kabul edildiği gibi, yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür, eğitim gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanları yoksul kabul etmek gerekir.

Yargıtay'ın yerleşik kararlarında da; asgari ücret seviyesinde gelire sahip olunması” yoksulluk nafakasının bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu olarak kabul edilmemektedir. ( H.G.K 07.10.1998 gün ve 1998/2-656-688 sayılı kararı, 26.12.2001 gün ve 2001/2-1158-1185 sayılı kararı, 01.08.2002 gün ve 2002/2-397-339 sayılı kararı, 28.02.2007 gün ve 2007/3-84-95 sayılı kararı ). Ancak kaldırma talebi azaltma talebinin de içermekte olup, bu durum nafaka miktarının indirilmesinde etken olarak dikkate alınmalıdır.

Yoksulluk durumu, günün ekonomik koşulları ile birlikte tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve yaşam tarzları değerlendirilerek takdir edilmelidir. Yoksulluk nafakası ahlaki ve sosyal düşüncelere dayanır. Onun içindir ki; bilimsel öğretide, evlilik birliğinde eşler arasında geçerli olan dayanışma ve yardımlaşma yükümlülüğünün, evlilik birliğinin sona ermesinden sonra da kısmen devamı niteliğinde olduğu belirtilmektedir. ( Akıntürk Turgut : Aile Hukuku 2. Cilt İstanbul 2002.8.294 )

Adana 4.Aile Mahkemesinin 2011/519 Esas 2012/287 Karar sayılı kararı ile tarafların boşanmalarına ve davalı lehine aylık 300 TL yoksulluk nafakasına karar verilmiştir.

Somut olayımızda, davalı kadın boşanma sırasında bir işte çalışmamaktadır. Kendisine aylık 300 TL yoksulluk nafakası bağlanmıştır. Davalının çalışmaya başladığı iş, her an için sona erdirilebilecek bir iş olup, sabit ve güvenceli bir iş değildir. Geçici işlerde çalışmak yoksulluk nafakasının kaldırılmasını gerektirmez. Boşanmadan sonra SGK'lı işe girmiştir. Günümüz ekonomik koşullarında aldığı nafaka ile geçinmesi mümkün olmadığına göre; işe girip çalışması zorunluluk arz etmektedir.

O halde; mahkemece, asgari ücretin yoksulluğu ortadan kaldırmayacağı, kaldırma talebi azaltma talebini içermekte olup, bu durumun nafaka miktarının indirilmesinde etken olarak dikkate alınacağı da değerlendirilerek, sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

SONUÇ:

 Yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 07.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 

     Hizmetlerimiz hakkında daha ayrıntılı bilgi almak ve hukuksal konularda görüşmek için iletişim bilgilerimize Tıklayınız.


 
      antalyaavukatlar        Antalya Avukatlar

Yorumlar - Yorum Yaz